Rahim İçini Değerlendirmede Hangi Yöntemin Kullanılması Gerekir?

Rahim İçini Değerlendirmede Hangi Yöntemin Kullanılması Gerekir?

Uterus ya da rahimde bulunan birçok anormallik infertiliteye neden olabilir ya da tüp bebek uygulamalarında başarı şansını azaltabilir. Bu nedenle tetkik ve tedavi aşamasında rahim içinin değerlendirilmesi gerekir. Uterus ya da rahim içini değerlendirmek için kullanılan temelde 4 yöntem vardır ve bu yöntemlerin avantaj ve dezavantajları mevcuttur. Bunlardan hangisinin kullanılacağına çiftin gereksinimine göre bireyselleştirilmiş olarak karar verilmelidir;

1- HSG (Histerosalpingografi): Rahim içini değerlendirmede kullanılan en geleneksel testtir ve ayrıca tüplerin açık olup olmadığını değerlendirmek mümkün olduğundan en iyi başlangıç testi olarak kabul edilir. Ancak invaziv, kısmen ağrılı ve pahalı bir işlemdir ve tüplerin kapalı olması için bir risk faktörü yoksa, önceki cerrahi vs. ile tüplerin açık olduğu biliniyorsa, ya da ciddi erkek faktörü gibi durumlarda yapılması gerekli değildir.

2- Transvajinal ultrasonografi: Uterin kavitenin değerlendirilmesi yanında overlerde bulunan kist, endometrioma gibi patolojilerin saptanmasını sağlar. HSG’e göre invaziv olmaması, ucuz ve ağrısız bir işlem olması ve ayrıca radyasyona maruz kalınmaması avantajlarıdır. Günümüzde 3 boyutlu TV USG kullanılması ile uterusun çeşitli morfolojik anomalileride daha iyi saptanabilmektedir.

3- Sonnohisterografi: USG yapılırken ince bir katater aracılığı ile uterin kaviteye sıvı verilerek rahim duvarları birbirinden ayrılır ve uterin kavitede bulunan polip, myom, yapışıklık gibi patolojiler daha iyi değerlendirilir. Histeroskopiyle benzer etkinliktedir, ucuz ve ağrısız bir işlem olması avantajlarıdır.

4- Histeroskopi: Uterusun içinin optik bir aletle görüntülenmesidir. Kesin tanı sağlar, ancak sonohisterografiden belirgin üstünlüğü yoktur. En önemli avantajı aynı seansta varsa uterus içindeki patolojilerin tedavisini sağlamasıdır.

Ankara Tüp Bebek Merkezi diğer blog yazıları için tıklayınız.