Çocuğu olmayan çiftlerin bir kısmı çocuk sahibi olmayı önleyen kesin sorunlara sahip değildir, yani kısaca steril değildir, tersine subfertil denilen bir gruba girerler, yani sadece verilen bir süre içerisinde gebe kalma olasılıkları azalmıştır. Bu çiftlerin önemli bir kısmı bekleyecek olurlarsa tedavisiz gebe kalabilir ya da tedavi süreci ya da sonrasında gebeliklerin görülmesi şaşırtıcı değildir. Burada kendiliğinden (spontan) gebe kalabilme olasılığını belirleyen faktörler kadının yaşı, evlilik süresi, geçmiş gebelik öyküsü ve gebeliği önleyecek faktörlerin şiddetidir. Kısaca;

1- Kadın yaşının ilerlemesi ile tedavisiz canlı çocuk doğurma şansı her yıl için ortalama %5 civarında azalır.

2- Evlilik süresinin ve korunmasız ilişki süresinin artması ile canlı çocuk doğurma şansı her yıl %15-20 azalır ve özellikle 3 yıllık süreden sonra tedavisiz gebe kalma şansı dramatik olarak düşer.

3- Önceden kendiliğinden gebelik yaşayan çiftlerin kendiliğinden gebelik elde şansları daha yüksektir.

4- İnfertilite faktörleri yine kendiliğinden gebe kalma şansı üzerinde etkilidir. Anovülasyon ve açıklanamayan infertilitede olasılık daha yüksektir. Hafif endometriozis, hafif oligospermi ve tek taraflı tubal hastalık daha yüksek kendiliğinden gebelik olasılığı ile birlikte iken, orta ya da şiddetli endometriozis, şiddetli oligospermi ve ciddi iki taraflı tubal hasar gibi durumlarda bu şans belirgin olarak düşüktür. Yine tek bir faktörün etkili olması durumunda olasılık daha yüksektir ve birden fazla faktör aynı anda mevcutsa prognoz çok daha kötüdür.

Ankara Tüp Bebek Merkezi diğer blog yazıları için tıklayınız.