İlk tüp bebeğin doğduğu 1978 yılından beri tüp bebek tedavisinin giderek daha çok oranda kullanılması, tüp bebek alanındaki deneyimin artması, laboratuvarlardaki teknolojik gelişmeler, yeni ilaçların kullanıma girmesi, dondurma tekniklerinin çok başarılı hale gelmesi, genetik alanındaki baş döndürücü gelişmelere karşın hala istenilen başarı oranına ulaşılamamış ve bu nedenle maalesef eve sağlıklı bir bebek götürebilmek için tekrarlayan denemelere duyulan gereksinim sürmektedir.
Standart tüp bebek tedavisinde başarı üzerinde etkisi olan temel faktörler kadın yaşı, over rezervi, merkezin standartları ve kalite kontrol sistemlerinin düzeyi gibi ana parametrelerdir. Çok genç yaşta ve over rezervi çok iyi olan kadınlarda bile gebelik elde etme olasılığı en iyimser koşullarda %60’lar düzeyindedir. Ancak bu gerçeğin iyi bilinmesine karşın tüm hastalar ve özellikle gebelik elde edilemeyen çiftler gebelik şansını artırdığı ileri sürülen birçok ek yöntemin varlığına ikna olmakta veya ikna edilmekte ve bu yöntemlerin çoğu mucizevi yöntemler olarak çiftlere uygulanmakta yani satılmaktadır. Dolayısıyla tüp bebek alanı yeterince denenmemiş ve yeterli bilimsel desteği ve kanıtı olmayan ve çok küçük ölçekli çalışmalara ya da kişisel deneyimlere ve mucizevi yöntemlere dayandırılan birçok uygulamanın sizin başarınızı artıracağı söylemleri ile kullanıldığı bir alandır ve yazık ki bu önerilerin çoğu kısa bir süre içinde terkedilen ve her türlü çarenin peşinde koşan sizleri yanıltıcı uygulamalar olarak kalmaktadır. Sosyal medya, görsel medya, yazılı basında paylaşılan ve hep mükemmel örnekleri gösteren paylaşımların çoğu ne yazık ki gerçek olmaktan çok uzak olan bilgi kirlilikleri olarak kalabilmektedir.
Ek Tedaviler (Add-ons, Adjuncts)
Bu yöntemlerle ilgili mevcut bilimsel veriler incelendiğinde durumun hiçte hastalara sunulduğu gibi olmadığı açıktır. Aslında bunların tamamı gereksiz girişimler olup hem de tüp bebek tedavilerini daha komplike hale getirmektedirler hem de maliyeti ileri derecede artırmaktadırlar. Bu yöntemlerin birçoğunun kullanılması için kanıta dayalı yeterli veri yoktur veya kanıtlar yetersizdir. Kanıta dayalı veri olmadığı halde bu yöntemler ücretlendirilerek hastalara uygulanmaktadır ve ayrıca hastaların teşvik edilerek bu tedavilere yönlendirildikleri görülmektedir. Bu uygulamaların herhangi biri için kanıt oluşup bilimsel alanda kullanılması kabul edilene kadar bu yöntemlerin hastalara önerilmemesi ya da bir araştırma projesi veya deneysel bir yöntem olduğu bildirilerek hastaya sunulması gereklidir.
Ankara Tüp Bebek Merkezi diğer blog yazıları için tıklayınız.