Tüp Bebekte Başarıyı Artırdığı İddia Edilen Klinik Ek Tedaviler Nelerdir, İşe Yarıyorlar Mı?

Tüp Bebekte Başarıyı Artırdığı İddia Edilen Klinik Ek Tedaviler Nelerdir, İşe Yarıyorlar Mı?

Tüp bebek başarı oranlarını daha fazla artırabilmek için bazı klinikler tarafından önerilen çok sayıda “ek tedavi yöntemleri” (Add-ons) mevcuttur. Ancak bu yöntemlerin çoğu etkinlikleri yeterince araştırılmadan hızla rutine sokulmuş olan ve yeterli kanıt düzeyine ulaşamayan ve çoğu oldukça pahalı ve invaziv olan uygulamalardır. Bu uygulamalar;

  • Histeroskopi: Tüp bebek uygulanacak hastalara ya da tekrarlayan başarısızlık olan hastalarda rutin olarak yapılmasının yararı gösterilememiştir. Ayrıca invazivdir, anestezi gerektirebilir, pahalıdır ve perforasyon, enfeksiyon ve kanama gibi riskleri vardır ve sonohisterografiye çok belirgin bir üstünlüğü yoktur. Bu nedenle Transvajinal ultrasonografi veya sonohisterografide şüpheli bir rahim içi patolojiden şüphelenilmesi durumunda tanı ve tedavi amaçlı önerilmelidir.

 

  • DHEASO4 (Dehydroepiandrostenodion): Androjenlerin over fizyolojisinde ve follikül gelişiminde önemli rollerinin bilinmesinden dolayı özellikle kötü yanıt veren ya da düşük over rezevli hastalarda androjenlerin kullanılmasının folikül sayısını artıracağı ileri sürülmüş ve bu ilaçlar stimülasyon rejimlerine eklenmiştir. Normal ya da kötü yanıt veren hastalarda 3 ay önceden başlayarak günde 75 mg DHESO4 kullanımının bazı çalışmalarda canlı doğum oranı ve devam eden gebelik oranını artırdığı ileri sürülmekle birlikte yararlı etkisini kesin olarak göstermek için günümüzde yeterli kanıt yoktur.

 

  • Testosteron: Özellikle kötü yanıt veren hastalarda tedavi öncesi transdermal bant ya da jel şeklinde testosteron uygulaması yine bazı çalışmalarda canlı doğu oranlarını artırıyor gibi gözükmekle birlikte yararlı etkisini kesin olarak göstermek için günümüzde yeterli kanıt yoktur.

 

  • Growth Hormon (GH): Growth hormonun folikül gelişiminde önemli rolü vardır. Özellikle kötü yanıt veren hastalarda tedavi öncesi GH uygulaması yine bazı çalışmalarda canlı doğu oranlarını artırıyor gibi gözükmekle birlikte yararlı etkisini kesin olarak göstermek için günümüzde yeterli kanıt yoktur. Ayrıca doz, süre gibi konularda bir birlik yoktur ve tedavi maliyetini ileri derecede artırmaktadır.

 

  • Aspirin: Tüp bebek tedavisi sırasında tüm kadınlarda rutin kullanılması ya da diğer endikasyonlarla kullanılması durumunda canlı doğum oranlarında bir artış bildirilmemektedir.

 

  • Heparin: Tüp bebek tedavisi sırasında heparinin rutin olarak tüm hastalarda ya da tekrarlayan başarısızlığı olan hastalarda kullanımı canlı doğum oranlarını artırmamaktadır. Trombofili olan hastalarda heparin kullanımı durumunda potansiyel yan etkileri ile yararı arasındaki denge bireysel olarak değerlendirilmelidir.

 

  • Antioksidanlar ve vitaminler: Antioksidanlar ROS denilen zararlı ürünlerin yarattığı oksidatif hasarı azaltan biyokimyasal bileşiklerdir. Tek başlarına ya da vitamin kompleksleri şeklinde kullanılırlar. Hücreleri ve DNA’yı ROS’u zararlı etkilerinden koruduklarına inanılır. Sık olarak kullanılan antioksidanlar N-Asetil sistein, melatonin, A, C, D, E vitaminleri, folik asit, karetonoids, karnitinler, Ko enzim Q, myo-inositol, çinko ve selenyumdur. Günümüzde ne kadınlarda ne de erkeklerde antioksidan ve vitamin kullanımının canlı doğum oranlarını artırdığına dair kanıt yoktur. Bu ilaçların kullanımı IVF tedavisini daha komplike hale getirmekte ve maliyeti artırmaktadır.

 

  • PRP: Trombositten zengin plazmanın teorik olarak rejeneratif ve doku iyileştirici etkisinin olduğu ve ince endometriumda endometrial reseptiviteyi düzeltmede ve over rezervini artırmada katkı sağladığı ileri sürülmüştür. Günümüzde tamamen deneysel bir uygulama olarak kabul edilmektedir.

 

Ankara Tüp Bebek Merkezi diğer blog yazıları için tıklayınız.